DİYALOG DERGİSİ TEMMUZ 2018- TÜRKİYE'DE YATIRIM ORTAMININ İYİLEŞTİRİLMESİNE YÖNELİK ALINAN BAŞLICA ÖNLEMLER

TÜRKİYE'DE YATIRIM ORTAMININ İYİLEŞTİRİLMESİNE YÖNELİK ALINAN BAŞLICA ÖNLEMLER

            ÖZÜ

                Hükümetler, küreselleşme sürecinde ülkelerine daha fazla yatırım çekebilmek için vergi sistemlerini reforma tabi tutmaktadırlar. Vergi reformları; başta kurumlar vergisi olmak üzere vergi indirimleri yapılması, bazı vergilerin kaldırılması, sosyal güvenlik primlerinde indirime gidilmesi, vergileme ile ilgili süreçlerin basitleştirilmesi gibi unsurları içermektedir. Çeşitli Kanunlarla; yatırım, üretim ve istihdamın, Ar-Ge, yenilik ve tasarım faaliyetlerinin teşvik edilmesi, yabancı yatırımcıların teşvik edilmesi  konularına ilişkin olarak çeşitli kanunlarda değişiklikler yapılarak ülkeler yatırım için cazip hale getirilmeye çalışılmaktadır.

            Anahtar Kelime; Yatırım, Sermaye, Birleşme, Amortisman, Ar-Ge,

            1- GİRİŞ

            Kamuoyunda "torba yasa" olarak bilinen, başta vergi ve sosyal güvenlik mevzuatı olmak üzere birçok kanunda değişiklik ve yeni düzenlemeler öngören “Vergi Kanunları ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunlar ve yatırım ortamının iyileştirilmesine yönelik  kanunlar artık sıkça duyduğumuz ve yatırımların artırılması işsizliğin azalması için kanunlar çıkarılmaktadır. Bu kanunlarla yatırım ortamının iyileştirilmesi, yeni yatırımların yapılması, yabancı sermayenin yurda getirilmesi ve doğrudan yatımların özendirilmesine yönelik olarak; yatırım, üretim ve istihdamın, Ar-Ge, yenilik ve tasarım faaliyetlerinin teşvik edilmesi, yabancı yatırımcıların teşvik edilmesi için Vergi Usul Kanunu, Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun, Harçlar Kanunu, Katma Değer Vergisi Kanunu, Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu ve Kurumlar Vergisi Kanunu ve vergiyi ilgilendiren diğer kanunlarda önemli değişiklikler ve yeni düzenlemeler yapılmaktadır. Şimdi bunların bir kaçını değerlendirmeye çalışacağız.

            2- YURT DIŞINDAN GETİRİLEREK SERMAYE OLARAK KONAN YABANCI PARALARIN KUR FARKLARININ ÖZEL BİR FONDA TAKİP EDİLMESİ;

            Yurt Dışından Getirilerek Sermaye Olarak Konulan Yabancı Paraların Kur Farkları Belli Koşullarda Gelir Olarak Dikkate Alınmayacaktır. 7103 sayılı Kanun’un 11’inci maddesi ile, 213 Sayılı VUK’un “Yabancı Paralar” başlıklı 280’inci maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki 280/A maddesi eklenmiştir.

            “Yurtdışından getirilerek sermaye olarak konulan yabancı paralar: MADDE 280/A- Yatırım teşvik belgesi kapsamında yatırım yapacak tam mükellef sermaye şirketlerine, işe başladıkları hesap dönemini takip eden hesap dönemi sonuna kadar yurtdışından getirilerek sermaye olarak konulan yabancı paraların, söz konusu dönem zarfında yatırım teşvik belgesi kapsamında sarf olunan kısmı nedeniyle oluşan kur farkları pasifte özel bir fon hesabına alınabilir. Bu durumda olumlu kur farkları bu hesabın alacağına, olumsuz kur farkları ise bu hesabın borcuna kaydedilir. Sermaye olarak konulan bu yabancı paraların, işe başlanılan hesap dönemini takip eden hesap dönemi sonuna kadar herhangi bir suretle sarf edilmeyen kısmı; bu hesap dönemlerine ait vergilendirme dönemlerinin sonuna kadar mukayyet değeriyle, işe başlanılan hesap dönemini takip eden hesap döneminin sonu itibarıyla bu Kanunun 280 inci maddesine göre değerlenir. Birinci fıkra uyarınca oluşan fon hesabı, sermayeye ilave edilme dışında, herhangi bir suretle başka bir hesaba nakledildiği veya işletmeden çekildiği takdirde, bu işlemlerin yapıldığı dönemlerin kazancı ile ilişkilendirilmeksizin, bu dönemde vergiye tabi tutulur. Kurumlar Vergisi Kanununa göre yapılan devir ve bölünme işlemleri hariç, şirketin tasfiyesi halinde de bu hüküm uygulanır. Mükelleflerin, bu madde hükmünden yararlanabilmeleri için ticaret siciline tescil tarihini izleyen üçüncü ayın sonuna kadar yatırım teşvik belgesi almak için başvuruda bulunmuş ve işe başlanılan hesap dönemini takip eden hesap dönemi sonuna kadar bu belgeyi almış olması gerekir. Söz konusu yabancı paralar; başvurunun süresi içinde yapılmaması halinde müteakip ilk vergilendirme dönemi, yatırım teşvik belgesinin alınamaması halinde ise işe başlanılan hesap dönemini takip eden hesap dönemi sonu itibarıyla bu Kanunun 280 inci maddesine göre değerlenir. Maliye Bakanlığı bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye yetkilidir.”

            VUK’a eklenen bu hüküm ile, yatırım teşvik belgesi kapsamında yatırım yapacak tam mükellef sermaye şirketlerine, ise başladıkları hesap dönemi ve bu dönemi takip eden hesap döneminde sermaye olarak yurtdışından getirilen yabancı paraların değerlenmesi ve oluşan kur farklarının vergilendirilmesi konusunda yeni bir değerleme yöntemi getirilmiştir. Buna göre teşvik belgeli yatırım yapacak şirketlerin işe başladıkları hesap dönemini izleyen hesap dönemi sonuna kadar yurt dışından getirerek sermaye olarak koydukları yabancı paraların, söz konusu dönem içinde yatırıma sarf olunan kısmı nedeniyle oluşan kur farkları gelir kaydedilmek yerine pasifte özel bir fon hesabına alınarak vergiye tabi tutulmayacaktır. İşe başlanılan hesap dönemini izleyen dönem sonuna kadar yatırıma harcanmayan kısım, işe başlanılan hesap dönemini izleyen hesap döneminin sonu itibariyle Vergi Usul Kanunu‘nun 280’nci maddesinde yer alan değerleme ölçüsüyle değerlenecektir. Fon hesabı, sermayeye ilave dışında kullanılamayacak, başka bir hesaba aktarılması veya işletmeden çekilerek ortaklara dağıtılması durumunda, işlemin yapıldığı dönemin kazancıyla ilişkilendirilmeksizin vergilenecektir. Maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkili kılınmıştır. Bu madde 27 Mart 2018 tarihinden sonra tescil edilen sermaye şirketlerine uygulanmak üzere 27 Mart 2018 tarihinde yürürlüğe girmiştir.

            3-İMALAT SANAYİ VE AR-GE FAALİYETLERİNDE KULLANILMAK ÜZERE YENİ ALINAN MAKİNA VE TEÇHİZATTA AMORTİSMAN SÜRESİNİN UZAMASI;

            İmalat Sanayi Ve Ar-Ge Faaliyetlerinde Kullanılmak Üzere Yeni Alınan Makine Ve Teçhizatta Amortisman Süresi Azaltılmıştır. 7103 sayılı Kanun’un 16’inci maddesi ile, VUK’a aşağıdaki geçici madde eklenmiştir. “GEÇİCİ MADDE 30- Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten sonra, 17/4/1957 tarihli ve 6948 sayılı Sanayi Sicili Kanununa göre sanayi sicil belgesini haiz mükelleflerce münhasıran imalat sanayinde veya 26/6/2001 tarihli ve 4691 sayılı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu, 28/2/2008 tarihli ve 5746 sayılı Araştırma, Geliştirme ve Tasarım Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanun ve 3/7/2014 tarihli ve 6550 sayılı Araştırma Altyapılarının Desteklenmesine Dair Kanun kapsamında faaliyette bulunan mükelleflerce münhasıran Ar-Ge, yenilik ve tasarım faaliyetlerinde kullanılmak üzere, 2019 takvim yılı sonuna kadar iktisap edilen yeni makina ve teçhizat ile aynı tarihe kadar yatırım teşvik belgesi kapsamında iktisap edilen yeni makina ve teçhizat için uygulanacak amortisman oran ve süreleri, Maliye Bakanlığınca bu Kanunun 315 inci maddesine göre tespit ve ilan edilen faydalı ömür sürelerinin yarısı dikkate alınmak suretiyle hesaplanabilir. Bu şekilde yapılacak hesaplamada faydalı ömür süresinin küsuratlı çıkması halinde, çıkan rakam bir üst tam sayıya tamamlanmak suretiyle ilgili kıymetlere uygulanacak amortisman oran ve süreleri belirlenir. Bu şekilde belirlenen oran ve süreler izleyen yıllarda değiştirilemez. İmalat sanayinde kullanılmak üzere iktisap edilen ve madde hükmünden yararlanılabilecek makina ve teçhizatı tespite Bakanlar Kurulu, uygulamaya ilişkin usul ve esasları belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkilidir.” VUK’a eklenen bu geçici madde ile, üretim, yatırım, Ar-Ge, yenilik ve tasarım faaliyetlerinin teşvik edilmesi amacıyla sanayi sicil belgesini haiz mükelleflerin münhasıran imalat ve 4691 sayılı Kanun, 5746 sayılı Kanun ve 6550 sayılı Kanun kapsamında faaliyette bulunan mükelleflerin ise münhasıran Ar-Ge, yenilik ve tasarım faaliyetlerinde kullanmak üzere iktisap ettikleri yeni (kullanılmamış) nitelikteki makina ve teçhizat ile yatırım teşvik belgesine haiz mükelleflerin belge kapsamında iktisap ettikleri makina ve teçhizatın, Maliye Bakanlığınca ilan edilen faydalı ömür süresinin yarısı dikkate alınmak suretiyle bulunacak amortisman oranlarına göre daha kısa sürelerde itfa edilebilmesine olanak sağlanmıştır. Bu düzenleme 1 Mayıs 2018 tarihinden 31 Aralık 2019 tarihine kadar iktisap edilecek makina ve teçhizat için yararlanılabilecektir. Bakanlar Kuruluna, imalat sanayinde kullanmak üzere iktisap edilen ve maddeden yararlanabilecek makina ve teçhizatı tespit, Maliye Bakanlığına ise uygulamaya i1işkin usul ve esasları belirleme yetkisi verilmiştir. Bu maddenin yürürlük tarihi 1 Mayıs 2018 olarak belirlenmiştir.

            4- BAZI ŞARTLARIN VARLIĞI HALİNDE YENİ ALINAN MAKİNA VE TEÇHİZAT ALIMLARINI KDV' DEN İSTİSNA EDİLMESİ;

            Yeni Makina Ve Teçhizat Alımları KDV’den İstisna Edilmektedir. 7103 sayılı Kanun’un 31’inci maddesiyle, KDVK’ ya geçici 39’uncu madde eklenmiştir. “GEÇİCİ MADDE 39- 17/04/1957 tarihli ve 6948 sayılı Sanayi Sicili Kanununa göre sanayi sicil belgesini haiz katma değer vergisi mükelleflerine münhasıran imalat sanayinde kullanılmak üzere yapılan yeni makina ve teçhizat teslimleri ile 26/06/2001 tarihli ve 4691 sayılı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu kapsamındaki teknoloji geliştirme bölgesi ile ihtisas teknoloji geliştirme bölgesinde, 28/02/2008 tarihli ve 5746 sayılı Araştırma, Geliştirme ve Tasarım Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanun kapsamındaki Ar-Ge ve tasarım merkezlerinde, 03/07/2014 tarihli ve 6550 sayılı Araştırma Altyapılarının Desteklenmesine Dair Kanun kapsamındaki araştırma laboratuvarlarında Ar-Ge, yenilik ve tasarım faaliyetlerinde bulunanlara, münhasıran bu faaliyetlerinde kullanılmak üzere yapılan yeni makina ve teçhizat teslimleri 31/12/2019 tarihine kadar katma değer vergisinden müstesnadır. Bu kapsamda yapılan teslimler nedeniyle yüklenilen vergiler, vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan vergiden indirilir. İndirim yoluyla telafi edilemeyen vergiler, bu Kanunun 32' nci maddesi hükmü uyarınca istisna kapsamında işlem yapan mükellefin talebi üzerine iade edilir. İstisna kapsamında alınan makina ve teçhizatın, teslim tarihini takip eden takvim yılının başından itibaren üç yıl içinde; imalat sanayi veya Ar-Ge, yenilik ve tasarım faaliyetleri dışında kullanılması veya elden çıkarılması hallerinde, zamanında alınmayan vergi alıcıdan, vergi ziyaı cezası uygulanarak gecikme faizi ile birlikte tahsil edilir. Zamanında alınmayan vergiler ile vergi cezalarında zamanaşımı, verginin tarhını veya cezanın kesilmesini gerektiren durumun meydana geldiği tarihi takip eden takvim yılının başından itibaren başlar.

            İmalat sanayinde kullanılmak üzere istisna kapsamında teslim edilecek makina ve teçhizatı belirlemeye Bakanlar Kurulu, bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkilidir.” Yapılan değişiklik ile, yatırım teşvik belgeli olsun veya olmasın sanayi sicil belgesine sahip imalatçıların imalat sanayinde veya Ar-Ge, yenilik ve tasarım faaliyetlerinde kullanılan ve 31 Aralık 2019 tarihine kadar münhasıran bu faaliyetlerde kullanılmak üzere yeni satın alınan makine ve teçhizatlar KDV’den istisna edilmiştir. Bu yolla bu mükellefler üzerindeki KDV’den kaynaklanan finansman yükü hafifletilmek suretiyle faaliyetleri teşvik edilmektedir. Madde kapsamında vergiden istisna edilen işlemleri yapan mükelleflerin istisna edilen işlemleri nedeniyle yüklendikleri verginin indirim konusu yapılması, indirim yoluyla telafi edilemeyen verginin ise iadesi mümkün olacaktır. İstisna kapsamında alınan makina ve teçhizatın, teslim tarihini takip eden takvim yılının başından itibaren üç yıl içinde; imalat sanayi veya Ar-Ge, yenilik ve tasarım faaliyetleri dışında kullanılması veya elden çıkarılması hallerinde, zamanında alınmayan vergi alıcıdan, vergi ziyaı cezası uygulanarak gecikme faizi ile birlikte tahsil edilecektir.

            İmalat sanayinde kullanılmak üzere istisna kapsamında teslim edilecek makina ve teçhizatı belirlemeye Bakanlar Kurulu, bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye Maliye Bakanlığına yetki verilmiştir. Bu madde 1 Mayıs 2018 tarihinde yürürlüğe girecektir.

            5- TEKNOLOJİ GELİŞTİRME BÖLGERLERİ KANUNUA İLİŞKİN DÜZENLEMELER;

            Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu’na İlişkin Yapılan Düzenlemeler 7103 sayılı Kanun’un 51’inci maddesiyle, Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanununun geçici 2’nci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “bu hakların ilgili mevzuat çerçevesinde tescil, kayıt veya bildirim şartına bağlamaya,” ibaresi “bu hakların, mahiyetlerine göre, AR-GE faaliyetleri neticesinde elde edilmesi ve ilgili mevzuat çerçevesinde tescil veya kayıt ettirilmesi ya da bildirilmesi şartına bağlamaya, istisnadan kazancın elde edildiği vergilendirme dönemine ilişkin beyannamelerin verilmesi gereken sürenin sonuna kadar tescil veya kayıt için yetkili kuruma başvurulmuş olması kaydıyla bu kazançları doğuran işlemlerin ger- çekleştirildiği vergilendirme döneminden başlayarak faydalandırmaya”, “bu kapsamda uygulamaya” ibaresi “bu kapsamda tescil, kayıt veya bildirim şartının yerine getirilmesine ve uygulamaya” şeklinde değiştirilmiş, fıkranın sonuna aşağıdaki cümle eklenmiştir. “Belirlenen esaslar çerçevesinde tescil, kayıt veya bildirim şartının yerine getirilmemesi durumunda, zamanında tahakkuk ettirilmeyen vergi, vergi ziyaı cezası uygulanmaksızın gecikme faiziyle birlikte tahsil olunur.” Bu değişiklik ile, maddenin son hali aşağıda yer almaktadır. “Bölgede faaliyet gösteren gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin bu Kazançlarının gayri maddi hakların satılması, devri veya kiralanmasından elde edilmesi halinde, istisnadan yararlanılmasını, bu hakların, mahiyetlerine göre, AR-GE faaliyetleri neticesinde elde edilmesi ve ilgili mevzuat çerçevesinde tescil veya kayıt ettirilmesi ya da bildirilmesi şartına bağlamaya, istisnadan kazancın elde edildiği vergilendirme dönemine ilişkin beyannamelerin verilmesi gereken sürenin sonuna kadar tescil veya kayıt için yetkili kuruma başvurulmuş olması kaydıyla bu kazançları doğuran işlemlerin gerçekleştirildiği vergilendirme döneminden başlayarak faydalandırmaya, mükellefin gayri maddi hak geliri ve varsa bağlı olduğu grubun satış hasılatına göre tescil şartına bağlı olmaksızın belgelendirme usulüne tabi tutmaya, istisnadan yararlanacak kazancı; bu kazancın elde edilmesine yönelik faaliyetler kapsamında gerçekleştirilen nitelikli harcamaların toplam harcamalara oranına isabet eden kısmı ile sınırlandırmaya, bu oranı toplam harcama tutarını aşmamak üzere yüzde 30’una kadar artırımlı uygulatmaya, nitelikli ve toplam harcamaları tanımlamaya Bakanlar Kurulu, bu kapsamda tescil, kayıt veya bildirim şartının yerine getirilmesine ve uygulamaya ilişkin usul ve esasları belirlemeye Maliye Bakanlığı ile Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı yetkilidir. Belirlenen esaslar çerçevesinde tescil, kayıt veya bildirim şartının yerine getirilmemesi durumunda, zamanında tahakkuk ettirilmeyen vergi, vergi ziyaı cezası uygulanmaksızın gecikme faiziyle birlikte tahsil olunur.” Bu değişiklik ile, teknoparklarda faaliyet gösteren gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin kazançlarının gayri maddi hakların satılması, devri veya kiralanmasından elde edilmesi halinde, istisnadan yararlanılması konusunda Bakanlar Kuruluna verilen yetkide değişiklik yapılmıştır. Değişiklik ile, Bakanlar Kuruluna istisnadan, kazancın elde edildiği vergilendirme dönemine ilişkin beyannamelerin verilmesi gereken sürenin sonuna kadar tescil veya kayıt için yetkili kuruma başvurulmuş olması kaydıyla bu kazancı doğuran işlemlerin gerçekleştirildiği vergilendirme döneminden başlayarak faydalandırma yetkisi verilmiştir. Bu yeni düzenlemenin uygulanmasına ilişkin olarak Bakanlar Kurulu Kararı ve uygulamaya ilişkin usul ve esasları belirleme konusunda Maliye Bakanlığı ile Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının yapacağı ikincil düzenlemeler beklenmelidir.

            Ayrıca Teknoloji Geliştirme Bölgelerinde faaliyet gösteren gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin, münhasıran bu bölgedeki yazılım, tasarım ve AR-GE faaliyetlerinden elde ettikleri kazançların 31 Aralık 2023 tarihine kadar gelir ve kurumlar vergisinden müstesna tutulmasına bağlı olarak bu kazançların, sayılan kazanç kapsamında olduğunun tescil, kayıt veya bildirim şartının yerine getirilmemesi durumunda, zamanında tahakkuk ettirilmeyen verginin, vergi ziyaı cezası uygulanmaksızın gecikme faiziyle birlikte tahsil olunması düzenlenmiştir. Bu maddenin yürürlük tarihi 27 Mart 2018 olarak belirlenmiştir.

            6- SAT-KİRALA-GERİ AL KAPSAMINDA ŞİRKETLERİN FİNANSAL SORUNLARINA YÖNELİK TEDBİRLER;

             Şirket, finansal olarak darboğaza girmiş ve Ekonomik faaliyetlerin etkin olarak yönetilmesi ve avantajlı iş ve yatırım fırsatlarının kaçırılmaması için “sat-kirala-geri-al” uygulaması ile hem şirketin finansman sorunu çözülmüş hem de şirket çeşitli vergi avantajları elde etmiştir.

            1 Seri Nolu Kurumlar Vergisi Genel Tebliği’nin “5.15. sat-kirala-geri al işlemlerinden doğan kazançlarda istisna uygulaması” başlıklı bölümünde, her türlü taşınır ve taşınmaz malların sat-kirala-geri-al şartıyla finansal kiralama şirketleri, katılım bankaları ile kalkınma ve yatırım bankalarına satışından doğan kazançların tamamı (% 100), bu taşınır ve taşınmaz mallar için en az 2 tam yıl süreyle aktifte bulunma şartı aranmaksızın kurumlar vergisinden istisna tutulmuştur.

            3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 17/4-y maddesi kapsamında “finansal kiralama şirketlerince kiracıdan satın alınıp geri kiralanan her türlü taşınır ve taşınmazlara uygulanmak üzere ve ilgili taşınır ve taşınmazın mülkiyetinin sözleşme süresi sonunda kiracıya devredilecek olması şartı ile kiralamaya konu taşınır ve taşınmazın kiralayana satılması, satan kişilere devri ve kiralanması” katma değer vergisine tabi değildir.

            492 sayılı Harçlar Kanununun 59-p maddesi kapsamında sat-kirala-geri al işlemlerinden doğan kiralanan gayrimenkulün finansal kiralama sözleşmesinin süresi sonunda tekrar kiracıya devredilmesi tapu harcından istisna tutulmuştur.

            6361 sayılı Kanununun 37’inci maddesi kapsamında finansal kiralama sözleşmeleri ve bu sözleşmelerin devrine ve değişikliğine ilişkin sözleşmeler damga vergisine tabi değildir. Ayrıca sözleşmelerle ilgili yapılacak harçlar da söz konusu madde kapsamında istisna tutulmuştur. Sat-kirala-geri-al uygulamasının vergisel avantajları yanında kredi limitleri kullanılmamış ve mülkiyet kaybı yaşanmamıştır. Ayrıca şirketin finansal rasyoları daha likit hale getirdiği söylenebilir.

            7- KOBİ NİTELİĞİNDEKİ İKİ ŞİRKETİN BİRLEŞMESİ İLE SAĞLANAN VERGİ TEŞVİKLERİ;

            Ekonomik kriz yaşayan KOBİ niteliğinde iki şirket, mali yapısını güçlendirmek, verimliliği arttırmak ve vergi desteği sağlamak amacıyla birleşme kararı almıştır. 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 32’inci maddesine önemli bir ekleme yapılmıştır. Buna göre fiilen üretim faaliyetinde bulunan KOBİ’lerin (Küçük Orta Büyüklükteki İşletmeler) birleşmesi durumunda birleşilen kurumun birleşme işleminin gerçekleştiği hesap dönemi dahil olmak üzere üç yıl süreyle üretim faaliyetlerinden elde ettikleri kazançları, kurumlar vergisi oranı yüzde 75 indirimli uygulanarak hesaplanabilecektir. Kurumlar vergisi oranını indirimli uygulanabilmesi için birleşen şirketlerin KOBİ statüsünde şirket olmaları ve sanayi sicil belgesine sahip olmaları gerekmektedir. Ayrıca üretim faaliyetinden elde edilen kazançlara indirimli oran uygulanmaktadır.

            8-YATIRIM TEŞVİK BELGESİ KAPSAMINDA 01.01.2017-31.12.2018 TARİHLERİ ARASINDA GERÇEKLEŞTİRİLECEK YATIRIMLAR İÇİN HESAPLANACAK YATIRIM KATKI ORANLARININ YÜKSELTİLMESİ VE DİĞER FAALİYETLERDEN ELDE EDİLEN KAZANÇLARA UYGULANACAK ORANIN %100 ORANINDA UYGULANMASI;

            Şirket, yatırım yapma kararı almış ve vergi avantajı sağlamak için yatırım teşvik belgesi almıştır. Yatırımlar, yatırım desteği daha yüksek olan bölgeye kaydırılmıştır. Böylece şirket, gelir veya kurumlar vergisi indirimi, gümrük vergisi muafiyeti, katma değer vergisi istisnası, sigorta primi işveren hissesi desteği, yatırım yeri tahsisi ve faiz desteği unsurlarından yararlanmıştır.

            5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun indirimli kurumlar vergisi uygulamasının düzenlendiği, 32/A maddesine göre; Ekonomi Bakanlığı tarafından teşvik belgeli yatırımlardan elde edilen gelirler, yatırımın kısmen veya tamamen faaliyete başlanılan hesap döneminden itibaren yatırıma katkı tutarına ulaşıncaya kadar indirimli oranlar üzerinden kurumlar vergisine tabi tutulabilmektedir. 2016/9139 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile 01.01.2017 tarihinden itibaren yatırıma başlanmış olması durumunda indirim oranları ve yatırıma katkı oranları (15)30-(20)35-(25)40-(30)45-(40)55-(50) 65 şeklinde uygulanacaktır.

            22.02.2017 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren “Yatırımlarda Devlet Yardımları Hakkında Kararda Değişiklik Yapılmasına Dair 2017/9917 No.lu Karar” a göre 01.01.2017-31.12.2017 tarihleri arasında gerçekleştirilecek yatırımlar için hesaplanacak “yatırıma katkı oranları 15 puan ilave edilmek suretiyle, gelir veya kurumlar vergisi indirimi tüm bölgelerde % 100 oranında ve yatırıma katkı tutarının yatırım döneminde şirketin diğer faaliyetlerinden elde ettiği kazançlarına uygulanacak oranı % 100 olmak üzere teşvik belgesi üzerinde herhangi bir işlem yapılmaksızın” uygulanacaktır. 05.12.2017 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren “7061 Sayılı Bazı Vergi Kanunları İle Diğer Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” ile Kurumlar Vergisi Kanununun geçici 9’uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan “2017 takvim yılında“ ifadesi ‘’2017 ve 2018 takvim yıllarında“ şeklinde revize edilmiştir.

            8-SONUÇ

            Yatırımların artırılması, işsizlik oranını düşürülmesi ve refah seviyesinin artırılmasına yönelik olarak bir dizi önlemler alınmıştır. Bunların bazıları; Yatırım teşvik belgesi kapsamında 01.01.2017-31.12.2018 tarihleri arasında gerçekleştirilecek yatırımlar için hesaplanacak yatırım katkı oranlarının yükseltilmesi ve diğer faaliyetlerden elde edilen kazançlara uygulanacak oranın %100 oranında uygulanması, KOBİ niteliğindeki iki şirketin birleşmesi ile sağlanan vergi teşvikleri; Sat-kirala- geri al kapsamında şirketlerin finansal sorunlarına yönelik tedbirler; Teknoloji geliştirme bölgeleri kanununa ilişkin düzenlemeler; imalat sanayi ve Ar-Ge faaliyetlerinde kullanılmak üzere yeni alınan makina ve teçhizatta amortisman süresinin uzaması; bazı şartların varlığı halinde yeni alınan makina ve teçhizat alımlarını KDV' den istisna edilmesi; yurtdışından getirilerek sermaye olarak konan yabancı paraların kur farklarının özel bir fonda takip edilmesi gibi değişiklikler yapılarak doğrudan yatırımların getirilerinin artırılması ve yatırımların artırılmasına yönelik değişiklikler yapılarak yatırımlar cazip hale getirilmeye, işsizliği düşürmeye yönelik önlemler alınmaya çalışılmıştır.

            KAYNAKÇA

 - 7103 Sayılı Vergi Kanunları İle Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun

- 193 Sayılı Gelir Vergisi Kanunu,

- 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu,

- 492 Sayılı Harçlar Kanunu,

- 3065 Sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu,

- 4691 Sayılı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu,

 - 5520 Sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu,

-7061 Sayılı Bazı Vergi Kanunları İle Diğer Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun,

-Türk Vergi Mevzuatında Şirketlerin Vergiden Kaçınma Stratejileri -ERDEM SAÇAN SMMM- VERGİ DÜNYASI, YIL 37, SAYI 441, MAYIS 2018

- 7103 sayılı torba kanun ile vergi mevzuatında yapılan düzenlemeler- Eski Baş Hesap Uzmanı ATA DİLİÇIKIK- VERGİ DÜNYASI, YIL 37, SAYI 441, MAYIS 2018

-Serbest Muhasebeci Mali Müşavir İbrahim APALI

E-posta Girişi
E-Mükellef Girişi