LEBİBYALKIN (Ocak 2018 Sayı 169) TAKDİR KOMİSYONUNA MATRAH TAKDİRİ İÇİN BAŞVURUP DİĞER TARAFTAN VERGİ İNCELEMESİ YAPILABİLİR Mİ ?


 

MDERGI/8760A.022

(Ocak 2018 Sayı 169)

TAKDİR KOMİSYONUNA MATRAH TAKDİRİ İÇİN BAŞVURUP DİĞER

TARAFTAN VERGİ İNCELEMESİ YAPILABİLİR Mİ ?

İbrahim APALI

Serbest Muhasebeci Mali Müşavir

Özet

Gerek matrah veya servetin gerek fiyat, bedel, ücret gibi değerlerin kesin olarak maddi delillere dayandırarak tespiti her zaman mümkün olmayabilmektedir. Bazende maddi delillere dayanarak bir değer tespit edilmesi mümkün olsa bile değer iktisadi konjektöre ve ilgili kıymetin gerçek değerine uymayabilmektedir.  İşte böylesi durumların çıkması halinde zaman geçirilmeden gerçek bir değer belirlenmesi için VUK'un 72'nci maddesinde belirtilen takdir komisyonlarına başvurulması gerekebilmektedir.

VUK'un 114'üncü maddesinde yer alan tarh zamanaşımının takdir komisyonuna sevk edilen mükellefler bakımından duracağına ve duran zamanaşımının takdir komisyonu kararının vergi dairesine tevdiini takip eden günden itibaren işlemeye devam edeceğine ilişkin hüküm Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmiş, bunun üzerine iptal edilen fıkranın yerine 6009 sayılı Kanunla yeni bir düzenleme yapılmıştır.

VUK'un 134-141'inci maddelerinde vergi incelemesinde uyulacak usul ve esaslar belirtilmiş. Vergi incelemelerinde maksadın ödenmesi gereken verginin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamak olduğu belirtilmiştir

Mükellefler hakkında vergi inceleme sürecini sınırlayıcı olarak 6009 sayılı Kanun ile yürürlüğe giren 6 ve 12 aylık süre sınırlaması dışından önceden de var olan tek sınırlama, tarh zamanaşımıdır. Vergi incelemesi tarh zamanaşımı süresi içerisinde yapılır. Zamanaşımı süresi geçtikten sonra vergi incelemesi yapılamaz. Başlanmış olan incelemeler sona erdirilir. Vergi İnceleme Yönetmeliğine göre inceleme, neticesi alınmamış hesap dönemi de dahil olmak üzere, tarh zamanaşımı süresi sonuna kadar her zaman yapılabilir.

Anahtar Kelimeler: Takdir komisyonu, vergi incelemesi, tarh zamanaşımı, re'sen tarhiyat.

1. Giriş

Bilindiği üzere 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 114'üncü maddesinin ikinci fıkrasında yer alan "Şu kadar ki, vergi dairesince matrah takdiri için takdir komisyonuna başvurulması zamanaşımını durdurur. Duran zamanaşımı mezkûr komisyon kararının vergi dairesine tevdiini takip eden günden itibaren işlemeye devam eder." hükmü 01.08.2010 tarihli Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe giren 6009 sayılı Kanun'un 8'inci maddesi ile "Şu kadar ki, vergi dairesince matrah takdiri için takdir komisyonuna başvurulması, zamanaşımını durdurur. Duran zamanaşımı mezkûr komisyon kararının vergi dairesine tevdiini takip eden günden itibaren kaldığı yerden işlemeye devam eder. Ancak işlemeyen süre her hâl ve takdirde bir yıldan fazla olamaz." şeklinde değiştirilmiştir.

Ayrıca 6009 sayılı Kanun'un 16'ncı maddesi ile Vergi Usul Kanunu'na eklenen Geçici 28. maddesi ile de 01.01.2005 tarihinden önceki dönemlere ilişkin olup, normal zamanaşımı süresinin sona ermesinden önce matrah takdiri için takdir komisyonuna sevk edilmiş bulunan vergilerle ilgili geçiş hükmü getirilmiştir.

Konu ile ilgili son olarak 400 seri nolu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği Notu yayımlanmış ve konu daha da netlik kazanmıştır.

Bu yazımızın konusunu da tarh zamanaşımında yapılan değişiklikler ve son olarak yayımlanan 400 seri nolu VUK Genel Tebliğindeki açıklamalar ve dosyanın takdire gönderilmesi ve bu dönemde incelemenin devam ettirilmesi veya başlanılmasının hukuka uygunluğu oluşturmaktadır.

2. Zamanaşımı Tanımı ve Mahiyeti

Zamanaşımının mahiyeti, 213 sayılı VUK'un 113. maddesine göre; Zamanaşımı, süre geçmesi suretiyle vergi alacağının kalkmasıdır. Zamanaşımı, mükellefin bu hususta bir müracaatı olup olmadığına bakılmaksızın hüküm ifade eder. Zamanaşımında süreler 114. maddede belirtildiği gibi Vergi alacağının doğduğu takvim yılını takip eden yılın başından başlayarak beş yıl içinde tarh ve mükellefe tebliğ edilmeyen vergiler zamanaşımına uğrar.

Şu kadar ki, vergi dairesince matrah takdiri için takdir komisyonuna başvurulması, zamanaşımını durdurur. Duran zamanaşımı mezkur komisyon kararının vergi dairesine tevdiini takip eden günden itibaren kaldığı yerden işlemeye devam eder. Ancak işlemeyen süre her hal ve takdirde bir yıldan fazla olamaz.

3. Zamanaşımının Durması

VUK'un 114'üncü maddesine göre, vergi dairesinin matrah takdiri için takdir komisyonuna başvurması zamanaşımını durdurur. Vergi Usul Kanununda sadece zaman- aşımının durdurulmasına yer verilmişken Amme Alacakları Hakkında Kanunun 103 ve 104'üncü maddelerinde hem zamanaşımın kesilmesi hem de durdurulmasına yer verilmiştir. Zamanaşımın durdurulmasında, zaman aşımı kaldığı yerden işlemeye devam ederken, Oysa zaman aşımının kesilmesinde, zaman aşımını kesen sebebin ortadan kalkmasından itibaren beş yıl yeniden başlamakta ve önceden geçen süreler dikkate alınmamaktadır. Burada önemli nokta zaman aşımını durduran nedenin matrah takdiri için takdir komisyonuna başvurulmuş olmasıdır. Yoksa emsal bedeli tayini, kıymet takdiri gibi nedenlerle takdir komisyonuna başvuruda bulunulması, matrah takdiri olmayacağından zaman aşımını durdurmamaktadır.

VUK'un 114'üncü maddesinin Anayasa Mahkemesince iptal edilmeden önceki ikinci fıkrasında matrah takdiri için takdir komisyonuna başvurulması zaman aşımını durduran sebep olarak belirtilmişti. Burada zaman aşımı süresi durmakta ancak özel hukukta olduğu gibi kesilmemektedir. Zira 6009 sayılı kanunla değiştirilmeden önceki hüküm uyarınca takdir komisyonunda geçen süre kadar zaman aşımı süresi uzamakta fakat kesilmede olduğu gibi yeniden başlamamaktaydı. Bir başka ifade ile matrah takdiri için geçen süre 3 ay ise tarh zaman aşımı süresi 3 ay uzamaktadır. Ancak her halükarda zaman aşımı süresi bir yıldan fazla olmamak üzere takdir komisyonunda geçen süre kadar uzar. Mesela 2005 yılı gelirine ilişkin olarak 20.12.2010 tarihinde takdir komisyonuna sevk edilen bir mükellef dosyası komisyonda 30.06.2011 tarihinde karara bağlanmış ve karar aynı gün vergi dairesine intikal etmişse (takdir komisyonunda geçen 11 günlük süre dikkate alındığında) tarh zaman aşımı süresi 6009 sayılı kanunla değiştirilmeden önceki hükme göre 11 Temmuz 2011 tarihi mesai saati sonunda biter.

Takdir komisyonunda geçen süre zamanaşımını durdurmakla birlikte Anayasa Mahkemesinin iptal kararından önce hükme bağlanan ve aşağıda özetlenen Danıştay kararından da anlaşılacağı üzere takdir komisyonunda geçen süre içinde yapılan incelemede ihbarnamenin düzenlenerek zaman aşımı süresi içinde tebliğ edilememesi halinde tarhiyat zaman aşımına uğrar.

Nihayet matrah takdiri için takdir komisyonuna başvurulmasından sonra geçen süre için bir sınırlama getirilmemiş olmasının Anayasanın hukuk devleti ilkesiyle bağdaşmadığı gerekçesiyle hükmü iptali talebiyle açılan davada Mahkeme, takdir komisyonunda geçen sürenin yükümlü açısından öngörülemez olduğu, başlangıç ve bitiş süresinin yasayla belirlenmemiş olmasını hukuk devleti ilkesine aykırı bularak Vergi Usul Kanununun 114'üncü maddesinde yer alan ve matrah takdiri için takdir komisyonuna başvurulması halinde takdir komisyonunda geçen sürenin tamamı kadar zaman aşımı süresinin uzamasına imkân veren  'şu kadar ki, vergi dairesince matrah takdiri için takdir komisyonuna başvurulması zaman aşımını durdurur. Duran zaman aşımı mezkur komisyon kararının vergi dairesine tevdiini takip eden günden itibaren işlemeye devam eder.' şeklindeki hükmü iptal etmiştir. Hukuksal boşluk doğmaması için Kararda tanınan süre içinde yapılan düzenleme 6009 sayılı Kanunla yürürlüğe girmiştir.

Buna göre 'Duran zamanaşımı mezkur komisyon kararının vergi dairesine tevdiini takip eden günden itibaren kaldığı yerden işlemeye devam eder. Ancak işlemeyen süre her hal ve takdirde bir yıldan fazla olamaz.' şeklinde yapılan düzenleme ile takdir komisyonunda geçen sürenin tamamının zaman aşımını durdurması engellenerek bu komisyonda bir yıldan fazla geçen sürenin zaman aşımı süresine eklenmemesi öngörülmüştür.

Bir başka ifadeyle, vergi dairesince bir vergilendirme dönemine ilişkin matrahın takdir edilmesi için takdir komisyonuna başvurulması halinde, bu döneme ilişkin zamanaşımı duracaktır.

Duran zamanaşımı, takdir komisyonunca verilen kararın vergi dairesine, başvuru tarihinden itibaren;

- 1 yıldan kısa bir süre içinde tevdi edilmesi halinde, tevdi edildiği tarihi takip eden günden itibaren,

- 1 yıldan uzun bir süre sonra tevdi edilmesi halinde, tevdi edildiği tarihe bakılmaksızın, 1yıllık sürenin dolduğu günden itibaren işlemeye başlar.

Bu konuda 400 Sıra no'lu VUK Genel Tebliğinde örnekler de verilmiştir.

Örnek:

2006 takvim yılı gelir vergisi matrahının takdir edilmesi için 20/9/2011 tarihinde takdir komisyonuna başvurulmuş ve komisyon kararı 10/4/2012 tarihinde vergi dairesine tevdi edilmiştir.

2006 takvim yılına ait zamanaşımı süresi normal şartlarda 31/12/2011 tarihinde sona ermektedir. Bu olayda takdir komisyonuna sevk dolayısıyla işlemeyen sürenin, komisyon kararının vergi dairesine tevdi edildiği 10/04/2012 tarihine ilave edilmesiyle bulunan 22/07/2012 tarihinde zamanaşımı süresi sona erecektir.

Örnekte takdir komisyonuna matrah takdiri için başvurulduğu tarihte zamanaşımının dolmasına kalan süre 3 ay 11 gündür. Dolayısıyla takdir komisyonu kararının tevdi edildiği tarihe bu sürenin eklenmesiyle bulunacak yeni zaman aşımı süresi de 22/07/2012 olmaktadır.

Örnek:

Vergi dairesi, 2005 yılına ait gelir vergisi beyannamesini zaman aşımının dolmasına 215 gün kala 30.05.2010 tarihinde takdir komisyonuna sevk edilmiştir. Takdir komisyonu 05/01/2012 tarihinde takdir kararını vergi dairesine bildirmiştir. Vergi matrahının takdiri için 18 ay beklenmiştir. Takdir komisyonunda bekleme süresi zamanaşımını ancak 12 ay durduracağından, takdir kararı vergi dairesine 30/05/2011 tarihinde gelmiş sayılacak, zaman aşımı süresinin uzaması 30/5/2011 de başlayacak ve 215 gün sonra 31/12/2011 de son bulacaktır. Takdir komisyonu kararı gereği ihbarnameler bu tarihe kadar tebliğ edilmezse zaman aşımına uğrayacaktır.

Ancak devam eden işlemlerle ilgili olarak 6009 sayılı kanunla VUK'a eklenen geçici 28'inci madde hükmüyle de '01/01/2005 tarihinden önceki dönemlere ilişkin olup, normal zamanaşımı süresinin sona ermesinden önce matrah takdiri için takdir komisyonuna sevk edilmiş bulunan vergilerle ilgili olarak' bir geçiş düzenlemesi yapılmıştır. Buna göre 01/01/2005 tarihinden önceki dönemlerden, normal zaman aşımı süresinin sona ermesinden önce matrah takdiri için takdir komisyonuna sevk edilmiş olanların, takdirin karara bağlanması, kararın vergi dairesine tevdii, takdir edilen matraha istinaden verginin tarh edilmesi ve tarhiyata ilişkin ihbarnamenin mükellefe tebliğ edilmesi işlemlerinin tümünün, 31/12/2012 tarihine kadar tamamlanmaması halinde söz konusu vergiler ve fer'ileri zamanaşımına uğrayacaktır.

Tebliğde bu madde hükmünün, Vergi Usul Kanunu'nun 374'üncü maddesinde düzenlenen ceza kesmede zamanaşımı için de uygulanacağı, 01/01/2005 tarihinden önceki dönemlere ilişkin olarak kesilmesi gereken cezaların kesilmesi ve buna dair ihbarnamelerin tebliği işlemlerinin 31/12/2012 tarihine kadar yapılması halinde bu dönemler için ceza kesmede zamanaşımı sona ermemiş olacağı da belirtilmiştir.

Tebliğin geçici 28'inci maddenin uygulamasının anlatıldığı (1.2.) bölümünde;

'2004 takvim yılı gelir vergisi matrahının takdir edilmesi için 31/08/2009 tarihinde takdir komisyonuna başvurulmuş olup, Komisyon kararı 31/08/2011 tarihinde vergi dairesine tevdi edilmiştir.

Buna göre, söz konusu döneme ilişkin takdir edilen matraha istinaden verginin tarh edilmesi ve düzenlenen ihbarnamenin 31/12/2012 tarihinden evvel mükellefe tebliğ edilmesi halinde anılan döneme ait vergi zamanaşımına uğramamış olacaktır.'

şeklinde ifade edilen örnek 6009 sayılı Kanunla yapılan değişiklik öncesine göre daha uzun bir süreyi ifade etmektedir. Çünkü önceki hükme göre takdir komisyonuna sevk edildiği tarihte zaman aşımının dolmasına kalan süre 4 ay (31/8/2009-31/12/2009 tarihleri arasındaki süre) dır. Bu durumda takdir komisyonunun kararının vergi dairesine ulaştığı 31/08/2011 tarihine 4 ay eklemekle yeni tarh zaman aşımı hesaplanacaktır. Bu süre de 31/12/2011 tarihidir. Oysa Tebliğde yer alan örnekte bu süre 1 yıl daha uzamıştır. Dayanağı VUK'a eklenen geçici 28'inci madde olan bu örneğin Anayasa Mahkemesinin iptal kararıyla bağdaştığını söylemek mümkün değildir. Bununla birlikte idarenin iptal Kararı sonrasında ortaya çıkabilecek iş yükünü göz önünde bulundurarak yasa taslağını bu şekilde hazırladığı düşünülmektedir.

Daha sonra 11.12.2002 tarihli sevk fişleri ile takdir komisyonuna sevk edilen davacı adına 06.01.2005 tarihinde matrah takdir edildiği, takdir edilen matrahların inceleme raporlarına göre salınan vergi ve kesilen ceza tutarları ile aynı olduğu ve takdir komisyonu kararına istinaden dava konusu tarhiyatın yapıldığının anlaşıldığı,

Vergi hukuku ile idari yargılama usul hukukunun genel ilkeleri uyarınca, kaldırılmış bir tarhiyat veya iptal edilmiş diğer vergilerin tüm sonuçları ile ortadan kalktığı,

İncelenmekte olan bu davada kaldırılması talep edilen tarhiyatın muhatabı, işlemin sebebi, olaylar ve tespitleri içeren inceleme raporu ve tarh edilen vergi ve ceza tutarı ile mahkemelerinin 29.09.2003 gün ve K:2003/ 241 sayılı temyiz edilmeksizin kesinleşen kararına konu olan re'sen tarhiyatın muhatabının, vergi ve kesilen ceza tutarının aynı olduğu; Mahkemelerinin yukarıda belirtilen kararıyla tarhiyat kaldırılmak suretiyle uyuşmazlık davacı lehine kesin olarak çözümlendiğinden ve aynı olaylara dayalı aynı konuda yeni tarhiyata sebep olacak yeni bir tespit de ortaya konulamadığından yapılan tarhiyatın hukuka uygun düşmediği, Öte yandan 11.12.2002 tarihinde takdir komisyonuna sevk edilen dava konusu tarhiyata ilişkin takdir komisyonu kararının 06.01.2005 tarihinde verildiği ve bu kararın dairelerine ulaşması üzerine dava konusu tarhiyatın yapıldığı belirtilmekte ise de, mahkemelerinin yukarıda tarih ve sayıları belirtilen temyiz ve itiraz edilmeksizin kesinleşen kararlarında, zaman aşımı süresi dolduktan sonra tarhiyat yapıldığı saptandığından takdir komisyonu kararının daha sonra vergi dairesine ulaşmasının da mahkeme kararı ile belirlenen hukuki durumu değiştirmeyeceği'' gerekçesiyle kabul eden Vergi Mahkemesinin kararı Danıştay tarafından da uygun bulunmuştur.

4.Takdir Komisyonuna Başvurulması ve İnceleme Sürecinin Devam Ettirilmesi

Takdir komisyonuna matrah takdiri için başvurup diğer taraftan vergi incelemesi yapılabilir mi? Hatta bu incelemeye dayalı bir tarhiyat tebliğ edilebilir mi? Kanunda bu yönde sınırlayıcı bir hüküm bulunmamakla birlikte, takdir komisyonunun matrah takdir ettiği sırada tarh zamanaşımı dolan ancak kanundaki özel düzenleme nedeniyle komisyon kararının tebliğinden itibaren işlemeye devam ettiği bir süreçte, yapılan incelemenin idarenin kanuna karşı hilesi olduğu kanaatindeyiz. Çünkü tarh zamanaşımı dolduktan sonra vergi dairesi sadece takdir komisyonuna daha önce takdirini istediği matrah ve bunun üzerinden yapılacak tarhiyatla bağlıdır. Takdir komisyonunda geçen süre ayrıca vergi inceleme elemanına inceleme imkânı sağlamaz.

Ayrıca vergi inceleme raporuna dayalı olarak yapılan tarhiyatın yargıda düşmesi üzerine aynı tarhiyatın takdir komisyonu kararına istinaden yapılması da yanlıştır.

Nitekim bir kısım kayıt dışı alım ve satımlarının bulunduğundan bahisle takdir komisyonu kararına dayanılarak 1997/Aralık dönemi için re'sen salınan ağır kusur cezalı katma değer vergisinin kaldırılması istemiyle açılan davayı;

'Matrah takdiri için takdir komisyonuna başvurulmasının zamanaşımını durdurabilmesinin, takdir komisyonunun ilgili dönemler için matrah takdir etmesi ve bu matrah üzerinden tarhiyat yapılması durumunda söz konusu olabileceği,

Matrah takdiri yapılmadan sadece takdir komisyonuna başvurulduğundan, zamanaşımı durmadığı gibi, davacının havale ettiği paraların havale yolu ile geri gönderilmemesinin, belgesiz mal alım ve satımına karine oluşturduğundan bahisle tarhiyat yapılmasının tahmin ve varsayıma dayalı olarak vergilendirme yapılması anlamına geleceği ve bu şekilde somut tespit olmaksızın yapılan tarhiyatın hukuka uygun düşmediğine karar verildiği görülmektedir.

Söz konusu kararların temyiz ve itiraz edilmeksizin kesinleştiği, Vergi incelemelerine yönelik uygulamada, tamamlanamayan vergi incelemeleri beş yıllık zamanaşımı süresinin bitmesine az bir süre kala "vergi dairesince matrah takdiri için takdir komisyonuna başvurulması zamanaşımını durdurur" hükmü değerlendirilerek vergi inceleme elemanları tarafından ve/veya vergi denetim birimleri tarafından takdir komisyonuna sevk edilmektedir.

Vergi Usul Kanunu'nun 30'uncu maddesi uyarınca vergi inceleme elemanlarının takdir yetkisi bulunmasına rağmen, vergi incelemeleri nedeniyle matrah takdiri için takdir komisyonuna başvurması işleminin; vergi mevzuatında yer alan hükümler dikkate alındığında düzenlemelerin lafzı ve ruhuna uygun olup olmadığı konusunda kendisinin de takdir yetkisi bulunan vergi inceleme elemanlarının bu yetkilerini kullanmayarak daha doğrusu sadece zamanaşımını kesmek amacıyla matrah takdiri için takdir komisyonuna başvurmasının doğru olmadığı gibi yasal dayanağının da bulunmadığı, yapılan işlemin, yasal düzenlemelerde öngörülmeyen bir şekilde hakkın kötüye kullanılması olduğu ve hiçbir hukuk sisteminin böyle bir işlemi kabul etmeyeceği ve korumayacağı, kısaca söz konusu işlemin yasal bir dayanağı olmadığı için hukuki anlamda bir geçerliliğinin de bulunmadığı" görüşü hakim olarak savunulmaktadır.

Danıştay kararlarında da belirtildiği gibi;

Bir taraftan tarh zaman aşımı süresinin kesilmesi amacıyla, takdir komisyonuna başvurulan diğer taraftan 06.01.1997 tarihinde tebliğ edilen yazıyla 1991 yılı defter ve belgelerinin ibrazı istenen mükellefin;

Verilen süre sonunda defter ve belgelerini ibraz etmemesi üzerine takdire sevk işleminden sonra defter ve belgelerini tebligata rağmen incelemeye ibraz etmediği gerekçesiyle,

1991 yılı Aralık döneminde verilen KDV beyannamesinde indirim konusu yaptığı vergiler reddedilerek düzenlenen vergi inceleme raporunda gösterilen ve ilgili dönem matrahının takdir komisyonunca takdiri sonucunda re'sen tarh edilen katma değer vergisi ile kesilen kaçakçılık cezasına karşı, 1991 yılına ait defter ve belgelerin 5 yıllık bir süre geçtikten sonra ibraz etme zorunluluğunun bulunmadığı, bu nedenle takdir komisyonu kararına göre yapılan tarhiyatın yerinde olmadığı gerekçesi ile açılan iptal davası kabul edilerek tarhiyatı terkin eden Kocaeli 2. Vergi Mahkemesinin kararı Danıştay 9. Dairesince de oybirliği ile onanmıştır.

Dolayısıyla, nezdinde vergi incelemesi devam eden mükellefin beyanının re'sen vergi matrahı takdiri için, sırf zamanaşımını kesmek amacıyla, mücerret takdire sevk işlemi 213 sayılı Kanunun 114'üncü maddesinde belirtilen zamanaşımı süresini durdurmaz; 5 yıllık süre geçirildikten sonra zamanaşımına uğramış bulunan hesap dönemleri için hukuken tarhiyat işlemi yapılamaz.

Öte yandan, sadece zamanaşımını durdurmak için inceleme elemanınca önce dosyanın takdir komisyonuna sevk edilmesinin istenilmesi, zamanaşımı süresi dolduktan sonra inceleme raporunun düzenlenmesi ve bu rapordaki miktarın aynısının alınması suretiyle takdir komisyonunca matrah takdir edilmesi halinde, Vergi Usul Kanununun 113 ve 114'üncü maddelerinin hiçbir hükmü kalmayıp, bu maddelerin işlemesi söz konusu olmayacaktır. Bir başka ifadeyle, vergi incelemesi ve takdir komisyonuna sevk işlemleri birlikte yapılamaz. Çünkü inceleme elemanının 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 30'uncu maddesi uyarınca, tıpkı takdir komisyonu gibi, inceleme raporuyla vergi matrahı takdir yetkisi bulunmaktadır. Vergi matrahı takdiri için, söz konusu yetkinin kullanılması gerekir. Ayrıca, inceleme elemanı tarafından takdir komisyonuna başvurulmasının yasal dayanağı yoktur. Dolayısıyla, vergi incelemesine başlandıktan sonra, vergi matrahı takdiri için takdir komisyonuna başvurularak zamanaşımı süresi uzatılamaz.

5.Sonuç

Bu çalışmamızda, zamanaşımının son dönemlerinde takdir komisyonuna sevk edilen mükellefler nezdinde yapılacak vergi incelemeleri ve inceleme sonucunda yapılacak tarhiyata ilişkin usul ve uygulamalar tartışılmış ve konuya ilişkin yargı kararları da dikkate alınarak uygulamanın hukuki olup olmadığı konusu değerlendirilmiştir. Zamanaşımı, Vergi Usul Kanununda belirlenmiş olan sürenin geçmesi suretiyle vergi alacağının ortadan kalkması olarak tanımlanmış olup, hem mükellef hem de vergi idaresi için hüküm ifade etmektedir. Yukarıda örnek olarak sunduğumuz yargı kararlarında belirtildiği üzere; başkaca bir sebep bulunmaksızın sırf zamanaşımını durdurmak amacıyla, vergi inceleme elemanı tarafından matrah takdiri yapılmak üzere takdir komisyonuna sevk işlemi başta VUK olmak üzere hem vergi mevzuatına hem de genel hukuk kurallarına aykırılıklar içermektedir. Yapılmış olan takdir komisyonuna sevk işleminin gerçek durumu yansıtıp yansıtmadığı konusunda her işlemin kendine münhasır detayları dikkate alınarak değerlendirilmesi gerekmekle birlikte; genel olarak zamanaşımı süresinin yakınlığı, takdir komisyonunun alanına giren resen takdir sebeplerinin bulunup bulunmadığı, sevk kararında resen takdir sebebinin bulunup bulunmadığı ve takdir komisyonuna sevk tarihinden itibaren incelemenin takdir komisyonu tarafından yapılıp yapılmadığı gibi hususlara bakılarak karar verilmesi gerekmektedir. Sonuç olarak; bir vergi inceleme süreci devam ediyorken; sadece zamanaşımı süresinin uzatılması amacıyla takdir komisyonuna sevk işleminin gerçekleştirilmesinin yukarıda açıklanan sebeplerle VUK'un zamanaşımına ilişkin hükümleri ve incelemeye ilişkin düzenlemelerinin getiriliş amacına ve Anayasa'da düzenleme altına alınan vergilerin kanuniliği ve hukuk devleti ilkelerine uygun olmadığı ortaya çıkmaktadır.

Kaynakça

-213 sayılı Vergi Usul Kanunu

-400 Nolu VUK Genel Tebliği

-Vergi Dünyası Sayı 426 Şubat 2017, Eski Baş Hesap Uzmanı İnceleme MEHMET YAŞAR,  Sürecinde Matrah Takdiri İçin Takdir Komisyonuna Başvurulmasının Zamanaşımı Sürecine Etkisi

-YMM Gürol Ürel, Güncel Vergi Usul Kanunu uygulaması, Turan Kitabevi, 2007

-Dr. Mehmet Ali ÖZYER, Açıklama ve Örneklerle Vergi Usul Kanunu Uygulaması,  Maliye Hesap Uzmanları Derneği, 2015

-E. Baş Hesap Uzmanı YMM Kazım Yılmaz,  Açıklama ve Örnek Yargı Kararları ile 6183 sayılı Kanun Uygulaması, Maliye Hesap Uzmanları Derneği, Mart 2015

-Gelir Uzmanı Kemal Çağlar, Amme Alacaklarının Tahsil Usul Kanunu ve Yorumu-Adalet Yayınevi, Ankara 2014

E-posta Girişi
E-Mükellef Girişi