VERGİ USUL KANUNUNA GÖRE PİŞMANLIK VE ISLAH MÜESSESESİ UYGULAMASI VE FAYDALARI
ÖZÜ
Beyana dayalı vergilemenin esas alındığı ülkemizde Vergi kanunlarımıza göre, vergilemede beyan usulü ile tarhiyat, re'sen tarhiyat, ikmalen tarhiyat ve düzeltme yoluyla tarhiyat olmak üzere vergilerin çeşitli tarh edilme usulleri söz konusudur. Genel uygulama mükellefin beyanı üzerine vergi dairesince tarh işlemi yapılmasıdır. Modern vergicilik anlayışının bir gereği olan beyan usulü bilindiği gibi, mükellefin elde ettiği geliri en iyi kendisinin bileceği ve güven anlayışına dayanır. Ancak bildirilen matrahın gerçeğe uygunluk derecesi en sağlıklı biçimde vergi incelemesi ile denetlenebilir. Yapılan denetimler sonucu beyan dışı bırakılmış matrahın ya da matrah farkının saptanması durumunda, saptanan fark üzerinden ayrıca cezalı vergi alınmaktadır. Mükelleflerin beyanname vermemeleri durumunda da dönem matrahı idarece takdir komisyonları kanalıyla belirlenebilmekte ve takdir olunan matrah üzerinden cezalı vergi tarhı olunmaktadır. Her iki durumda da salınan vergiler ile kesilen cezalar uyuşmalık konusu yapılmakta idare bu vergileri ve cezayı almak mükellefler ise vermemek ya da bir süre daha geciktirmek suretiyle vermek yollarını aramakta ve böylece uyuşmazlık yıllarca sürmektedir. Pişmanlık ve ıslah, Beyana dayalı vergilerde mükellefe durumunu düzeltme olanağı tanımaktadır. Pişmanlık kurumunun amacı mükellefleri sert hükümlerine karşısında güç ve yardımsız bir durumda bırakmamak, belirli bir hoşgörü ile hareket ederek mükellefleri idareye yaklaştırmak, vergiye karşı direnci kırmak ve vergi duygusunun yerleşmesini ve kökleşmesini sağlamaktır. Burada mükelleflerin subjektif durumu, iyiniyeti göz önünde tutulmakta pişmanlık duymuş olması ceza uygulanmamasına etken olmaktadır.
Bugünkü konumuzda VUK nun 371. Maddesi hükümlerine göre pişmanlık ve ıslah nedir? Pişmanlık ve ıslah hükümleri kapsamına giren vergi türleri ve vergi ve cezalar ve pişmanlık ve ıslah hükümlerinin taraflar açısından faydalarını ve son olarak ta pişmanlık hükümleri ile ilgili birkaç özel durumu değinmeye çalışacağız.
Anahtar Kelimeler : Pişmanlık, Islah, Uyuşmazlık, Vergi ziyaı ve Cezalar
1-GİRİŞ
Pişmanlık ve Islah adını taşıyan ve özel usulsüzlük dışındaki cezaların kesilmesini önleyen bu müessese vergi sitemimize ilke kez 5422 sayılı Vergi Usul kanunları ile1950 yılında girmiş ancak gelir vergisinin bir yıllık uygulama sonucunda tahmin edilen gelir sağlanamadığından 5815 sayılı kanun ile mevzuattan çıkartılmış. Mükelleflerin ısrarlı başvuruları üzerine 6094 sayılı kanun ile tekrar getirilen bu müesseseye gör ayrıca vergi aslından ödemenin geciktiği her ay kesri için pişmanlık zammının alınması öngörülmüştür.
213 Sayılı VUK nu ile getirilen 371. maddede düzenlenen pişmanlık ve ıslah hükümleri de 6094 sayılı kanun hükümlerine benzemekte. Ancak bu kanun ile pişmanlık dilekçesinin süresi içinde verilmesine olanak sağlamıştır. 2365 Sayılı kanun ile yapılan değişiklikle madde metnine ağır kusur cezası eklenmiş ve emlak vergisi yönünden pişmanlık hükümlerinin önlenmeyeceği belirtilmiştir. 4369 sayılı yasa ile yapılan düzenleme ile maddede yer alan vergi cezaları vergi ziya cezasına dönüştürülmüş ancak kaçakçılık cezasına değinilmemiş ancak 213 Sayılı VUK’ nun 371.maddesinin ikinci bendinde haber verme dilekçesinin kaçakçılık suçu teşkil eden fiillerin işlendiğinin tespitinden önce verilmiş ve resmi kayıtlara geçirilmiş olması durumunda vergi ziyaı cezası kesilmeyeceği belirtilerek bu cezada kapsama alınmıştır.
Son olarak 5728 Sayılı Temel Ceza kanunlarına uyum amacıyla çeşitli kanunlarda ve Diğer Bazı kanunlarda Değişiklik yapılmasına dair kanun 304. maddesiyle 371. madde metni yeniden düzenlenmiş ve şimdiki son halini almıştır.
2-PİŞMANLIK VE ISLAHIN TANIMI
Beyana dayanan vergilerde vergi ziyaı cezasını gerektiren Vergi Kanunlarına aykırı hareketlerini, ilgili makamlara kendiliğinden dilekçe ile haber veren mükelleflere belli koşulları yerine getirmesi kaydıyla vergi ziyaı cezası ve kaçakçılık cezası hükmolmaz. Buna göre pişmanlık VUK nun 371. maddesinde beş bent halinde yazılı koşulların tahakkuku ve mükelleflerin re’sen başvurmaları üzerine zamanında getirilmeyen kanuni yükümlülüklerin daha sonraki bir dönemde cezasız olarak yerine getirilmesini mümkün kılan bir müessesesi olarak tanımlanabilir.
Tanımdan da fark edilebileceği üzere pişmanlık uygulaması;
a-Bildirime dayanan vergilerle ilgili olması
b-Vergi ziyaı cezasına konu olabilecek nitelikte bir olayın olması
c-Mükellefin bir dilekçe ile ilgili makamlara başvurması gerekmektedir.
3-PİŞMANLIK VE ISLAHIN KAPSAMI
A-Pişmanlık müessesesinin uygulanabileceği vergiler
Vergi Usul Kanunu'nun 371. maddesine göre pişmanlık uygulaması sadece beyana dayanan vergiler için söz konusu olur. Bu vergiler şunlardır;
-Gelir vergisi,
-Kurumlar vergisi
-Katma değer vergisi
-Özel tüketim vergisi
-Veraset ve intikal vergisi
-Banka ve sigorta muameleleri vergisi.
Ayrıca beyanname verilerek ödenen damga vergisi ve harçlar gibi vergilerle ilgili olarak da pişmanlık hükümlerinden yararlanılabilir. Mesela eksik ödenen tapu harcı için pişmanlık hükümlerinden yararlanılması mümkündür.
B-Pişmanlık müessesesinin uygulanamayacağı vergiler
- Gümrük vergisi: 213 sayılı Vergi Usul Kanunu kapsamına girmeyen gümrük vergisinde pişmanlık ve ıslah müessesesi uygulanamayacaktır.
- Emlak vergisi: 213sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 371. maddesinde yer alan açık hükme göre emlak vergisinde pişmanlık ve ıslah müessesine başvurulamayacaktır.
4-PİŞMANLIK VE ISLAH HÜKÜMLERİ KAPSAMINA GİREN SUÇ VE CEZALAR
A- Vergi Ziyaı’na Bağlı Suçlar;
Vergi ziyaı, 213 sayılı Vergi Usul Kanunun 341. maddesine göre mükellefin veya sorumlunun vergilendirme ile ilgili ödevlerini zamanında yerine getirmemesi veya eksik yerine getirmesi nedeniyle verginin zamanında tahakkuk ettirilmemesi veya eksik tahakkuk ettirilmesini ifa eder.
Pişmanlık esas itibari ile oluşumu vergi ziyaına bağlı suçlara ilişkin uygulanmasını önler. Çünkü pişmanlıkla ortadan kalkan vergi ziyaı unsurudur. Başka bir anlatımla pişmanlık vergi kanunlarına aykırı olarak yapılmış fiilleri ortadan kaldırmaz. Fakat vergi ziyaı unsurunu ortadan kaldırır. Bu nedenle de suça ilişkin ceza uygulanmaz.
B-Kaçakçılık Suçları ve cezaları
Vergi kaçakçılığı suçu Vergi Usul Kanunun 359. maddesinde yer alan fiillerin herhangi biri ile işlenebileceğinden seçimlik hareketli bir suçtur. Seçimlik hareketli suçlarda kanun koyuncu o sucu işlemeye yönelik birden fazla fiil hareket tarzı göstermiştir. Fail suç tipinde belirtilen herhangi birini yapmak suretiyle suç işler. Bu bağlamda vergi kaçırmak amacında olan mükellef sorumlu yada bir başkasının vergi kaçakçılığına yönelik fiili, hesap ve muhasebe hilesi, kapsamı itibari ile yanıltıcı belge düzenlemek ya da yaptırımı daha ağır olan sahte belge düzenlemek şeklinde olabileceği gibi VUK nun 359. maddesinde bahsedilen herhangi bir fiil de olabilir. Bütün bu hareketler kaçakçılık hareketini oluşturmaktadır. Bir vergilendirme dönemi içinde bir kaçının veya hepsinin birlikte yapılması durumunda tek bir suç işlenmiş sayılacaktır.
Vergi Usul Kanunun 359/-2. maddesinin üçüncü paragrafında 371. maddedeki pişmanlık hükümlerine uygun olarak durumu ilgili makamlara bildirenler hakkında kaçakçılık suç ve cezasına ilişkin olan 359. madde hükümlerinin uygulanmayacağını belirtmiştir. Yani VUK nun 359. maddesine göre, bu kanunun 371. maddesindeki koşullara uygun olarak durumu ilgili makamlara pişmanlık dilekçesi ile bildirenler hakkında kaçakçılık suç ve cezaları uygulanmaz.
C- Usulsüzlük Cezalarının Durumu
Usulsüzlük cezaları pişmanlık müessesesinin kapsamı dışında bırakılmıştır. Yani zamanında verilmeyip sonradan pişmanlıkla verilen beyannameler için usulsüzlük cezası uygulanmaktadır. Ancak kanuni süresinde beyanname verdikten sonra pişmanlık talebi ile ek beyanname verenlere usulsüzlük cezası kesilmeyecektir.
5-PİŞMANLIK HÜKÜMLERİNDEN YARARLANMA KOŞULLARI
Vergi Usul Kanunu'nda yer alan (Madde 371) pişmanlık hükümlerinden yararlanabilmek için, vergi ziyaının doğmuş olması gerekir. Ayrıca aşağıdaki şartların da gerçekleşmesi gerekmektedir. Bu şartlardan birinin gerçekleşmemesi halinde pişmanlık hükümlerinden yararlanılamaz.
- Mükellefin kanuna aykırı davranışını, üçüncü bir şahıs tarafından resmi bir makama ihbar edilmeden önce kendiliğinden haber vermesi,
- Mükellefin kanuna aykırı davranışını, idarece herhangi bir vergi incelemesine başlanılmadan önce veya takdir komisyonuna başvurulmadan önce kendiliğinden haber vermesi,
- Mükellefin hiç verilmemiş vergi beyannamelerini pişmanlık talebine ilişkin dilekçenin veriliş tarihinden itibaren 15 gün içinde vermesi (Beyannameler elektronik ortamda verileceğinden pişmanlıkla verildiğine ve süreye dikkat etmek gerekir.)
- Mükellefin daha önce eksik ya da hatalı yaptığı bir beyanın pişmanlık talebine ilişkin dilekçenin veriliş tarihinden itibaren 15 gün içinde tamamlaması veya düzeltmesi,
- Mükellefin pişmanlık ve ıslah hükümlerine göre tahakkuk ettirdiği vergilerini ve bunlara ilişkin pişmanlık zammını (ödenmenin geciktiği her ay ve kesri için, 6183 sayılı Kanunun 51. maddesinde belirtilen nispette uygulanan tutar, Ekim 2010'dan bu yana 2010/965 sayılı bakanlar kurulu ile aylık yüzde 1,40 oranında pişmanlık zammı uygulanmaktadır.) ile birlikte haber verme tarihinden başlayarak 15 gün içinde ödemesi, gerekir.
6-PİŞMANLIK HÜKÜMLERİNE GÖRE VERİLEN BEYANNAMELER DE CEZA VE PİŞMANLIK ZAMMI KESİLMESİ
- Pişmanlık talebi kabul edilen beyannamelere 1. derece 1 kat usulsüzlük cezası kesilir.
- Pişmanlık talebiyle verilen beyannamelerde zarar beyanı veya mahsuplar gibi nedenlerle ödenecek verginin bulunmaması veya matraha ilişkin bilgilerin olmaması durumunda pişmanlık talebiyle verilen beyannameler için pişmanlık talebi vergi dairesince kabul edilmez.
- Pişmanlık talebi kabul edilmeyen beyannameler kanuni süresinden sonra verilen beyanname kabul edilerek 1.derece 2 kat usulsüzlük cezası ile vergi ziyaı cezasının yüzde 50'si kıyaslanarak miktar itibariyle en ağır olanı kesilir.
- Kanuni süresinde verilen bir beyannameye ek olarak pişmanlık talebi ile verilen ek beyannameye usulsüzlük cezası kesilmez.
- Vergisi kanuni süresinde ödenmiş olmakla birlikte beyannamenin kanuni süresinden sonra pişmanlıkla verilmesi halinde pişmanlık zammı hesaplanmaz.
- Pişmanlık talebinde bulunan mükellefin zamanında ödemediği vergilerin yanı sıra pişmanlık zammı adı verilen bir faizi de birlikte ödemesi gerekir. Kanun, pişmanlık zammı adı verilen bu zammın hesaplanmasında kullanılacak olan oranı 6183 sayılı kanunun 51. maddesinde belirtilen gecikme zammı oranı olarak tanımlamakla birlikte gecikme faizi oranının da aynı orana bağlanması nedeniyle pişmanlık zammı içinde gecikme faizi oranı geçerli olmaktadır. Pişmanlık zammı, ödeme süresi geçmiş vergi üzerinden ödemenin geçtiği her ay ve kesri için hesaplanır.
Görüldüğü gibi mükellefin pişmanlık talebinin kabul edilmesi vergi ziyaı ve buna bağlı cezaların kaldırılmasını sağlasa da usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezası kesilmesini engellemeyecektir. Nitekim bu konudaki Danıştay kararları da aynı doğrultudadır. Günümüzde beyannamelerin internetten verildiği göz önüne alınarak beyanname vermeme sebebi ile Vergi usul kanunun 355. maddesinin dikkate alınması ve özel usulsüzlük cezalarının beyan edilecek vergiden daha fazla olması gibi durumlarda mükelleflerin pişmanlık müessesesinden kaçınmalarına neden olmaktadır. Kanımızca pişmanlık hükümleri ile beyan edilen vergilerde özel usulsuzluk cezalarında indirim sağlanması ve VUK nun 371. maddesinin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasının cazibesini yitirmemesi sağlanmalıdır.
7-PİŞMANLIK ŞARTLARININ UYULMAMASI HALİNDE
Pişmanlık şartlarını ödeme yönünden ihlal eden mükellefler pişmanlıktan yararlanamaz. Bu durumda bu mükelleflerin verdiği beyannameler kanuni süresinden sonra verilen beyanname olarak kabul edilir ve 1. derece 2 kat usulsüzlük cezası ile vergi ziyaı cezasının %50 si kıyaslanarak miktar itibariyle en ağırı kesilir.
8-PİŞMANLIK VE ISLAH HÜKÜMLERİNİN ŞARTLARININ YERİNE GETİRİLMESİNİN TARAFLAR AÇISINDAN SONUÇLARI
A-Pişmanlık ve Islah Uygulamasının Mükellef Açısından Sonuçları;
- Beyana dayanan vergilerde, vergi kanunlarına aykırı hareketlerini kendiliğinden bir dilekçe ekinde ilgili makamlara bildiren mükelleflere vergi ziyaı cezası uygulanmamakta düşük oranlı bir pişmanlık zammı alınmakla yetinilmektedir.
- Vergi beyannamelerinin süresinde verilmesi esastır. Beyannamelerin kanuni süre ve ek süe geçtikten sonra verilmesi durumunda beyanname hiç verilmemiş sayılmakta ve dönem matrahının re’sen takdir yolu ile belirlenmesi gerekmektedir. Takdir olunan matrah üzerinden salınan vergilerde vergi ziyaı cezası uygulanmakta ve bu aşamada takdir olan matrahın yüksek oluşu hem cezalarda itirazın söz konusu olması nedeni ile uyuşmazlıklar çıkmakta ve yargı mercilerine intikal etmekte ve yıllarca uyuşmalıklarla uğraşılmaktadır.
- Emek ve zaman kaybı ile Bazı giderlerin önlenmesi bakımından ise uyuşmazlığın pişmanlık hükümlerine göre idari aşamada çözümlenmesi sonucu mükellefler yargı mercilerine başvurma ve dava aşamalarında karşılaşacağı emek ve zaman kayından ve piskolojik baskılarından kurtulmaktadır. Yine mükellefler bunun yanında dava dilekçesinin yazılması mahkeme harçları ve avukatlık giderleri ve mahkemenin kaybedilmesi sonucu uygulanacak cezalı işlemlerden kurtulmaktadır.
- İyi niyetli mükelleflerin korunması bakımından; mükellefin vergi beyannamesini süresi içinde vermemesi oldukça önemli sonuçlar doğurmaktadır. Bunlardan başta geleni vergi cezaları konusudur. Beyannamesini süresi içinde vermeyen mükellefler adına önce iki kat birinci derece usulsüzlük cezası kesilmekte daha sonrada dönemin matrahının re’sen takdir olunan matrah üzerinden vergiye de vergi ziyaı cezası uygulanabilmektedir. İyi niyetli mükellefler açısında sonuç ürkütücü olabilmektedir. Bunun yanında pişmanlık ve ıslah müessesesinin kaçakçılık suçlarını da kapsaması ve bu yönde mükelleflerden piskolojik olarak rahatsızlık duyanlar ve yaptıkları hatanın farkına varan mükellefler içinde çok önemli bir af müessesedir.
B- Pişmanlık ve Islah Uygulamasının İdare Açısından Sonuçları
- Uyuşmazlığın sona ermesi bakımından, mükellefin süresinde vermediği beyannameleri pişmanlık ve ıslah hükümlerine göre vermesi ve vergileri de gecikme zammı ile birlikte ödemesi durumunda uyuşmazlıklar idari aşamada çözümlenmektedir.
- Emek ve zaman kaybı ve bazı giderlerin önlenmesi açısından baktığımızda idare bu uyuşmazlığı yargı aşamasında sürdürmesi sonucu yapacağı emek ve zaman kaybından kurtulmakta alacağını masraf yapmadan almakta ve paranın zaman değerinden faydalanmaktadır.
-Takdir komisyonlarının yükü azaltılmaktadır. Çünkü zamanında verilmeyen beyannameler için vergi dairelerince takdir komisyonlarına başvurulmak suretiyle vergi matrahının komisyon tarafından belirlenmesi yoluna gitmektedir. Takdir komisyonları da takdir edilmesi istenen matrahı belli ölçü,değer ve araştırmalara göre takdir etmekte ve kararın dayanağı olan hususları gerekçeli olarak belirlemektedir. Bu da mükellefle uyuşmazlıklara neden olabilmekte ve yargı aşamasına geçmesine neden olabilmektedir.
- Verginin tahsil edilmesi bakımından pişmanlık ve ıslah hükümleri vergi idaresinin beklide hiç tahsil edemeyeceği bir vergiyi tahsil etmesini sağlamaktadır. Bu yönü ile vergi yasalarına uyum ve pişmanlık müessesesi ile ilgili olarak devletin kamu spotu oluşturmasında fayda olacağı kanısındayım.
-İdare ve Mükellef ilişkileri bakımından idare Pişmanlık ve ıslah müessesesi ile mükelleflere bir anlamda hoşgörü göstermekte ve zamanında beyan etmedikleri veya eksik beyan ettikleri matrahları ve buna ilişkin vergileri cezasız olarak ödemelerine imkan sağlamaktadır.
9- PİŞMANLIKVE ISLAH UYGULAMASI İLE İLGİLİ ÖZELLİK TAŞIYAN BAZI DURUMLAR
A-Geçici vergide pişmanlık zammı hesaplanacak süre
Geçici vergi, yıllık gelir veya kurumlar vergisinden mahsup edilmek üzere alınan bir vergidir. Bu nedenle bu verginin ödenmesi halinde yıllık beyannamede hesaplanan gelir veya kurumlar vergisi aynı miktarda eksik ödenmektedir. Geçici verginin noksan ödenmesi halinde ise yıllık beyannamede hesaplanan gelir veya kurumlar vergisi aynı miktarda fazla ödenmiş olur, Gelir Vergisi Kanunu'nun mükerrer 120. maddesine göre geçici verginin eksik beyan edildiği veya hiç beyan edilmediğinin tespit edilmesi halinde mahsup zamanı geçen geçici vergi tahsil edilmez, ancak gecikme faizi hesaplanır, ceza kesilir. Gecikme faizi de geçici verginin normal vade tarihinden mahsup edilebileceği tarihe kadar geçen süre için hesaplanır.
Geçici vergiye ilişkin olarak pişmanlık talebinde bulunulması halinde de pişmanlık zammı verginin normal vade tarihinden mahsup edilebileceği tarihe kadar hesaplanmalıdır.Verginin normal vade tarihi, gelir vergisinde izleyen yıl mart ayı kurumlar vergisin de nisan ayıdır.
B- Taksitle ödenen vergilerde pişmanlık zammı
Taksitle ödenen vergilerde süre taksit aylarına göre hesaplanır. Bir başka ifade ile pişmanlıkla beyan edilen verginin ödeme süresi gelmemiş taksitleri pişmanlık zammının hesaplanmasında dikkate alınmaz.
C- Pişmanlık ve ıslah talebi ile Verilen beyannamede Daha önce Tevkif suretiyle ödenmiş vergilerin mahsup edilecek vergi olarak gösterilmesi
Mükellef beyannamesini kanuni süresinde vermemekle birlikte faaliyet sırasında kesinti sureti ile bir miktar vergi ödenmiş olabilir. Böyle bir durumda süresinde beyanname vermeme nedeniyle doğacak vergi ziyaı içerisinde kesinti suretiyle daha önce ödenmiş ve beyan dışı faaliyete ilişkin vergilerin bulunmasından dolayı pişmanlık zammının tüm vergi miktarı üzerinden hesaplanması yoluna gidilmeyecektir. Çünkü kesinti suretiyle ödenen vergiler daha sonra mükellefin beyanı üzerinden tahakkuk edecek vergilere mahsuben avans niteliğini almış bir vergi olmakla birlikte; mükellef mahsup yoluyla da olsa bir kısım vergisini zamanında ödemiş bulunmaktadır.
10- SONUÇ
Uyuşmazlıkların idari aşamada çözümlenmesinin yollarından biri olan Pişmanlık ve ıslah müessesesi vergi hareketlerine aykırı hareketlerden doğan uyuşmalıkların idari aşamada çözümlenmesi nedeniyle vergi suç ve cezalarının uygulanmasını önlemektedir. Vergi suç ve cezalarının pişmanlık ve ıslah müessesesi ile önlenmesi sonucu yargı aşamasında sürdürülmesi gereken söz konusu uyuşmazlık idari aşamada çözümlenmekte hem mükellefler hem de idare uyuşmalığa konu sorunlarından kurtulabilmektedir. Pişmanlık kurumunun amacı mükellefleri sert hükümlerine karşısında güç ve yardımsız bir durumda bırakmamak, belirli bir hoşgörü ile hareket ederek mükellefleri idareye yaklaştırmak, vergiye karşı direnci kırmak ve vergi duygusunun yerleşmesini ve kökleşmesini sağlamaktır. Burada mükelleflerin subjektif durumu, iyiniyeti göz önünde tutulmakta pişmanlık duymuş olması ceza uygulanmamasına etken olmak ise kayıt dışı ile mücadele konusunda mükelleflere ve idareye çözüm olabilecek en önemli konulardan biri olduğunu bu konuda kamu spotu oluşturulmasını ve yaklaşık 10 yıldır bir değişiklik olmayan pişmanlık müessesinin gözden geçirilmesini özel usulsüzlük cezalarında pişmanlık hususunda da mükellef lehine düzenlemeler yapılması gerektiği görüşünü söyleyebiliriz.
KAYNAK
-8.2.2008 R.G. tarihli 5728 s. Kanun
-213 sayılı Vergi Usul Kanunu
-169 Seri No'lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğ
-368 Seri No'lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğ
-Prof.Dr. Şükrü Kızılot ve Av. Zuhal Kızılot Vergi itilafları ve çözüm yolları- 2008 Yaklaşım yayıncılık,
-2010/965 sayılı Bakanlar kurulu kararı,
-Gelir idaresi Başkanlığı Vergi Hatalarında Düzeltme İşlemleri İle Pişmanlık Ve ıslah Hükümlerinin uygulanması Haziran- 2008
-YMM Gürol Ürel Güncel Vergi Usul Kanunu uygulaması Turan kitapevi -2007